
Uzak bir masal şehrinde
Bir biyolog varmış;
İşitmiştim yaylalarında
Bir melek yaşarmış
Alanında araştırmalar yaparmış
Hem gezgin hem yazarmış
Bulduğu her bitkiyi toplayıp
Çeşitli ilaçlar yaparmış
Bu kızı görenler cennetlikmiş
Çünkü yüzünü çok nadir gösterirmiş
Bir işe başladı mı kendini kaptırıverir
Günler, aylar geçer gidermiş
Bu melek, karanlığa bir bakmış
Karanlık gökyüzü aydınlanmış
Güneş olanca güzelliğiyle ortaya çıkmış
Işığıyla kızı sarmaladıkça sarmalamış
Dönmüş yönünü güneye
Bürünmüş ete, kemiğe
Sormuş güneş, meleğe?
Adın nedir? İsmini bağışla gökyüzüne
Melek dönmüş yönünü kuzeye
Gülümsemiş toprağa, çimene
Kaldırmış başını güneşe
Adım Sinem deyip eğmiş başını yere
Güneş bu ismi çok sevmiş
Bu kız gülünce güller açıyor demiş
İsminin yanına bir ad daha vermiş
Bundan sonra adın Günaydın Sinem demiş
Günaydın Sinem diye yayılmış ismi
Halk dilinde kalmış bu meleğin ismi
Günler aydınlık olsun diye
Söylenirmiş Günaydın ismi
Gönül Demirbaş