EDİTÖRDEN 17. Sayı

“Her insanın kendine göre bir masalı vardır” der Hintli yazar Appali Mustafa Bahiraman. Söylemleri ile Hindistanın en büyük özgürlük masalını yazan Mahatma Gandhi’ye ithafen söylediği bu sözle aslında tüm hindistanın hikayesini özeltemiş sayılır.

Büyük tarihçi Boveier 1. Dünya harbinin kronolojik anlatısını yaparken batının yegane gayesinin “Doğunun büyülü dünyasında kaybolmak ve o güne kadar dinledikleri binbir gece masallarını artık yaşamak istedikleri için bu kadar büyük bir güçlü son haçlı seferini Türkiye üzerinden tüm doğuya gerçekleştirdiler” diye bir tespitte bulunur.

İngilizler, hala bir valilik olarak gördükleri ve atadıkları vali ile yönettikleri Avustralya’dan asker toplamaya ve özellikle de Çanakkale cephesine sürmek üzere planlar yapmaya başladıkları zaman Sydney limanına yanaştırdıkları üç büyük geminin küpeştelerine “Önce İstanbula, sonra haremlere” yazılı devasa pankartlar asmışlardı. O güne kadar anlatılagelen doğunun gizemli ve merak uyandıran gizli kapısı, batının dar ve küt kafasına göre sadece haremlerle sınırlıydı çünkü.

20. yüzyılın son çeyreğinden sonra, kalıcı ve kaliteli yazar çıkaramayan batı, son üç yüz yılında oluşturduğu klasikleri ile övünmeye devam etmektedir. Bu klasiklerin en önemlilerini de hep karşı çıktıkları sistemine rağmen sahiplendikleri rus yazarlar oluşturmaktadır.

İşte batının bu kaos ve karmaşası içinde benim ülkem başta olmak üzere tüm doğu bir masallar dünyası, efsaneler diyarı ve anlatılar ülkesi olarak tüm dünyanın iştihasını kabartmış, gözlerini üzerine çevirmiş ve merakını uyandırmıştır.

Birkaç sene evvel gişe rekorları kıran “Yüzüklerin Efendisi” isimli sinema filminin örgüsüne ve hikaye kurgusuna dikkatle bakılıp incelendiğinde, binbir gece masallarından sayısız figürün havada uçuştuğunu görecektir.

Evet sevgili okurlar. Tüm dünya edebiyatını besleyen ve canlı tutan, edebi eserler, masallar, anlatılar, hikayeler ve öyküler denizinin içinde yüzmekteyiz. Dün yaşayan, bugüne örnek olan ve geleceğe eser bırakan bütün kalem ehlini kastederek söylüyorum beslendiğimiz kaynak gerçekten çok büyük ve kıymetli.

Masal Dergisinin 17. Sayısı ile sizlerle birlikteyiz. Bu sayımız da tatile denk geldiği için biraz gecikmeli olarak ekranlarınızda, cep telefonlarınızda, tabletlerinizde veya bilisayarlarınızda sizlerle buluştu. Bu sayıda emeği geçen tüm yazar arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Yine dolu ve güzel bir dergiyle sizlerleyiz. Tamamen masal, öykü ve anlatı ile dolu olan dergimizin bu sayısı ikinci yılımızın beşinci sayısı olarak huzurlarınızda.

Kaleme aldığı masalları, hikayeleri, öyküleri yayınlamak isteyen yeni yazarlarımız, yazar adaylarımızı, her yaştan dostlarımızı dergimizin “Misafir Kalemler” bölümüne davet ediyorum. Çalışmalarınızı misafir@masaldergisi.com adresine gönderebilirsiniz.

Buyurun bakalım 17. Sayımız huzurlarınızda.

YUSUF DURU

Masal Dergisi Genel Yayın Yönetmeni