SORUMSUZ KRALİÇE ARI

Misafir Yazar : Esra KÖSE

Bir varmış, bir yokmuş. Sevinç ailesinde Zeynep ve Zehra adında iki kız kardeş yaşarmış. Bu iki kardeşin yaşları birbirine çok yakın olduğu için her işlerini birlikte yaparlarmış. Sabah erkenden kalkar, okul için birlikte hazırlanır, kahvaltı sofrasına otururlarmış.

Bir sabah yine okul için beraber hazırlanıp, ellerini yüzlerini yıkadıktan sonra sofraya oturmuşlar. Zehra geç kaldıkları için aceleyle yemeğe başlamış. O da ne? Az kalsın Zehra boğuluyormuş. Öksürmeye başlamış. Zeynep hemen su getirmiş kardeşine. Sakinleşen Zehra Zeynep’e teşekkür etmiş.

Zeynep:

‘’Kardeşim bu ne acele, yavaş ye yemeğini, hem yemeğe başlamadan önce Bismillahirrahmanirrahim dedin mi?’’ diye sormuş.

Zehra önce biraz düşünmüş, sonra üzgün bir şekilde başını hayır anlamında sallamış.

Zeynep:

‘’Canım kardeşim acele etmemeli ve yemeğe besmele ile başlamalısın, Bismillah her hayrın başıdır, unutma.’’ demiş.

Daha sonra Zeynep sofrada uzun zamandır bal olmadığını fark etmiş.

Zeynep annesine:

‘’Anneciğim dikkatimi çekiyor birkaç aydır soframızda bal yok, bunun bir sebebi var mıdır?’’

diye sormuş

Annesi:

Bal hasadının bu sene olmadığını söylüyorlar. Geçen senenin balları da bitmiş. Hasadın neden olmadığı konusunda bir bilgim yok güzel kızım.’’ demiş.

İki kardeş kahvaltılarını yapıp okul yoluna koyulmuşlar.

Sonbaharın o güzel renkleri, yerlerdeki sarı, turuncu, kırmızı yapraklar arasında, yaprakların çıkardığı hışırtılarla sevinç içerisinde okula yürümüşler.

Okula giderlerken bir de ne görsünler? Bir arı kovanı. Yavaşça yanına yaklaşmışlar. İşçi arılar kendi aralarında konuşuyorlarmış.

İşçi arı diğer işçi arı arkadaşlarına:

‘’Arkadaşlar kraliçe arı başımızda olmadığı sürece nasıl bal yaparız? Bize yol gösteren, hangi çiçekten ne kadar polen toplamamız gerektiğini, ne zaman, nasıl peteklere bal dolduracağımızı nereden bilebiliriz? demiş.

Bir diğer işçi arı:

‘’Kraliçe arımız bu sene bizimle ilgilenmiyor. Hiç yanımıza gelmiyor, bizimle konuşmuyor, hep yatıyor, boş boş çiçeklerin arasında uçuşuyor. O olmadan bal yapamayız, bize yardım etmeli.‘’ demiş.

Bunun üzerine işçi arılar aralarında konuşup kraliçe arı ile konuşmak için bir arı belirlemişler.

Seçtikleri arı, kraliçe arının yanına uçmuş.

‘’Merhaba kraliçe arımız, bu sene hasat zamanı geldi de geçiyor, biz hala bal yapamadık. Bize yardım etmelisiniz. ‘’ demiş.

Kraliçe arı:

Hiç keyfim yok bu ara, siz kendi aranızda çalışıp yapın, bu sene gezip dolaşacağım, bal yapma ile uğraşamam’’ demiş.

Arı ne diyeceğini bilemeden şaşkın bir şekilde kraliçe arının yanından uzaklaşıp arkadaşlarının yanına uçmuş.

Kraliçe arı ile konuşan arı arkadaşlarına:

‘’Arkadaşlar kraliçe arımız keyifsiz, bu sene bize yardım etmeyeceğini söyledi.’’ demiş.

İşçi arılar şaşkınlıkla kendi aralarında vızıldamışlar.

İçlerinden biri:

‘’Bu ne sorumsuzluk, onun işi bizi yönlendirmek, bizim de onun yönlendirmelerine uyup bal yapmak. Biz bal yapmak için hazırız. Bize yadım etmek zorunda. ‘’ demiş.

Diğer tüm işçi arılarda vızıldayarak arkadaşlarına katılmışlar.

Kraliçe arı ile konuşan arı yapabileceği bir şey olmadığını söylemiş ve tüm arılar kovanda üzgün üzgün oturmuş.

Zeynep ve Zehra gördüklerine ve duyduklarına inanamamış. Okula geç kalan iki kardeş hızlı adımlarla okula varmışlar.

Okul saati bitip eve dönerlerken aralarında konuşmuşlar.

Zeynep:

Bu sene bal olmamasının sebebini öğrendik. Ben çok şaşkınım herkesin bir sorumluluğu var, kimse bu sorumluluklarını yerine getirmez ise düzen bozulur. Mesela senle ben, biz öğrenciyiz, sorumluluğumuz ise ders çalışmak. Bunu yerine getirmezsek, derslerimizi öğrenemeyiz. Kraliçe arı, işçi arıları yönlendirmez ise onlar da çalışamaz bize bal yapamazlar. Düşünsene, ya öğretmenimiz sınıfa gelip boş boş otursa bize bir şeyler öğretmese ne olurdu? Hiçbir şey öğrenemezdik. ‘’ demiş.

Zehra ablasına katılmış. Beraber evlerinin yolunu tutmuşlar. Olanları annelerine anlatmışlar. Anneleri çok şaşırmış ve üzülmüş.

Zeynep ve Zehra ödevlerini bitirip sobanın önünde sıcacık oturup kitap okumuşlar. Yatma vakti geldiğinde anne ve babasına ‘’Allah rahatlık versin’’ diyerek odalarına gitmişler. Bugün olanları tekrar düşünerek uykuya dalmışlar.

Gökten üç elma düşmüş biri masalı dinleyenlere, biri masalın kahramanları Zeynep, Zehra, annesi, babası, kraliçe arı ve işçi arılara, biri de masalı anlatanın başına…