MAVİ CİVCİV

Print Friendly, PDF & Email

Eda bu sabah heyecanla uyandı. Annesini ikna edebilirse, bu gün istediği civcivi aldırabilirdi.

Sınıf arkadaşı Can’ın civcivi vardı. Bir gün öğle teneffüsünde kız kardeşi öğretmenlerden gizlice Can’ın civcivini sınıfa getirdi. Sınıfındakiler sırayla avucuna alıp, sevmiş; Can’a ve civcivine ilgi göstermişti. Bunu gören Eda, babasından civciv istese de babası ona “Olmaz.” demişti. Ama pazara annesiyle gideceği için onu ikna edebilirdi.

Eda çiçekli elbisesini giyinipa , neşe ile mutfağa koştu. Annesi kahvaltı masasını hazırlıyordu.

-Günaydın anneciğim ne zaman pazara gideceğiz?

-Günaydın kızım. Saat daha erken, hele bir pazarcı amcalar gelip tezgahlarını kursunlar; sonra gideceğiz.

-Geç kalmayız değil mi?

-Hayır kalmayız, sen neden pazara gitmek istiyorsun?

-Söyleyeceğim ama aramızda kalsın!

-Hmmm, tamam aramızda kalsın. Ama şimdi bana sebebini söylemelisin.

-Anneciğim, Can’a annesi pazardan mavi civciv almış. Sınıfa getirdi. Ben de mavi civciv istiyorum.

-O zaman sana civcivleri anlatacağım, ancak kendini o mavi civcivin yerine koymanı istesem, yapabilir misin?

-Yapabilirim, ben zaten civcivleri çok severim.

-Yavrum, civcivleri sevmekte çok haklısın. Onları ben de seviyorum. Ama pazarda gördüğün civcivleri daha yumurtalarının içindeyken boyayıp, doğduktan sonra da annelerinden ayırıp; satıyorlar. Bizler onları satın aldıkça, civcivler bunu yaşamaya devam edecekler. Kimse onları bu şekilde almazsa, civcivleri sadece kümeste besleyecek ve onlara gerçekten bakabilecek insanlar satın alırlar. O zaman civcivler hastalıktan ölmezler; büyürler.

-Civcivler renksiz mi anne, onları neden boyuyorlar?

-Hayır, onların çok güzel renkleri var. Doğduklarında sarı, bazen de siyah oluyorlar. Ama bazı düşüncesiz insanlar, çocuklar satın alsın diye kırmızıya, maviye, yeşile boyuyor. Şimdi söyle bakalım, halen mavi civciv istiyor musun?

-Hayır istemiyorum anneciğim, babam haklıymış.

-Evet yavrum, ama sen de haksız değildin. Çünkü bilmiyordun, öğrendin. Civcivler kümes hayvanıdır, bizim gibi evde yaşayamazlar. Onları avucumuza alırsak, küçücük organlarına istemeden zarar verebiliriz. Konuşamadıkları için bunu bize söyleyemezler. Hem arkadaşın Can’ın yaptığı gibi canlı hayvanları okula sokmak da yanlıştır. Tüm çocuklar okul kurallarına uymalı, çiğnememelidir.

-Ben yarın okul kurallarına uymamız gerektiğini de, civcivleri de sınıf arkadaşlarıma anlatacağım anneciğim. Onlar da başka arkadaşlarına anlatırlarsa, bizim pazardaki civcivler kurtulur!

-Aferin benim akıllı kızıma. Madem sen civcivleri bu kadar seviyorsun; yaz tatili için köye gittiğimizde boyasız civciv alırız. Onu incitmeden, eline almadan seversin. Yemini, suyunu verirsin; ona bakar ve büyütürsün.

-Biz köyden dönünce üzülmez mi?

-Eğer sadece biz olsaydık üzülürdü. Yemini, suyunu verecek kimse olmayınca açlıktan hasta olurdu. Ama biz dönerken dedene emanet ederiz, o bakar.

Eda buna çok sevinmişti. Şimdi yaz tatilinde köye gitme hayali kurarken, yarın sınıfta arkadaşlarına anlatacağı bilgiler için de çok heyecanlıydı.

-Anneciğim, çok teşekkür ederim. Artık köye gidene kadar civciv istemiyorum, ama kahvaltımı da yaptıktan sonra pazara beraber gideriz değil mi; civciv satan pazarcı amcaya söyleyeceklerim var.

Annesi gülümsedi.

-Elbette gideceğiz kızım, haydi artık masaya…

Start typing and press Enter to search

Skip to content