YENİ KOMŞUMUZ HIZIR AMCA

Print Friendly, PDF & Email

Bir varmış bir yokmuş,

Bindim bir taya,

Vardım Konya’ya,

Konya beyi nerede,

Ceviz ağacının tepesinde,

Ceviz ağacı kırıldı,

Bey hopladı zıpladı,

Meğer bey sandığım pireymiş,

Gözümün kandırmacası bir hileymiş.

Bir varmış, bir yokmuş.

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde.

Gözüm eski ramazanları ararken,

Ramazan dedikleri mübarek bir aymış,

Ben de sanmıştım pir-i fani bir dayıymış.

Yazın çıkardık yaylaya, kışın taşınırdık obaya.

Meşe odunlarını atardık sobaya. Bir sohbet bir sohbet. Bir köşede mısırlar patlar, diğer köşede, kestane soyardık.

Oyuna, sohbete doyardık.

Ali altı yaşında bir çocukmuş. Dedesi Osman ağa, bir Yörük kocası, sözü dinlenilen, hatırı sayılan bir insanmış.

Ali’yi yanına almış nasihat ediyor, “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil” diyormuş. Ramazan geldi Aliciğim sözleriyle, Ali’nin saçlarını okşuyormuş.

Ali Ramazan’ı biliyormuş. Bu ayda oruçlar tutuluyor, teravih ismi verilen namazlar kılınıyormuş. Annesi, “senin yaşındaki çocuklara tam gün oruç uygun değil” diye ona tekne orucu tutmasını söylüyormuş. Ama dedesinin söylediklerinden Ali bir şey anlamamıştı. “Her geleni Hızır bil Her geceyi Kadir bil.” cümlesiyle dedesi neyi kasdetmek istemişti. Cahil durumuna düşmek istemediğinden kimseye de soramıyormuş.

Ali’nin çok sevdiği, yanından ayırmadığı küçük tavşanı, Kıtır’a sormak aklına gelmiş. Kıtır güngörmüş, yaşlı bir tavşanmış. Dağları ovaları avcunun içi gibi bilirmiş. Dostları da çoktu Kıtır’ın. Ali koşa koşa onun yanına gitmiş. Tavşan dostu her zamanki gibi bir yerden havuç bulmuş, havuçları hapur hupur yiyormuş. Ali’yi görünce, mutluluktan kulaklarını iki yana sallayarak, “Hoş geldin Ali” diye muzip muzip gülümsemiş. Havuç yemeye ara vererek, “Hayrola hiç görüşemiyoruz, bir sıkıntın mı var?” diye sorusunu yöneltmiş. Ali Ramazan geliyor. Oruç tutacağız, ben de bu yıl yedi yaşına gireceğim. Birkaç gün oruç tutmak istiyorum. Hem de okula başlayacağım. Çok mutluyum. Dedem aileme rica edecek. Artık tekne orucunun yanı sıra, tam gün iftar vaktine kadar oruçlu olmak istiyorum demiş. Kafasına takılan soruyu Kıtır’a bir çırpıda dillendirmiş. Dedem, “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil dedi. Bunu ben hiç anlayamadım .”diye söylemiş.

Kıtır çokbilmiş edasıyla, “Bunu anlamayacak ne var? Sizin yan çadıra Hızır isminde bir bey taşınmadı mı, artık komşu oldunuz. O size gelip gidiyor. Her geceyi Kadir bil sözü ise, onun oğlunun ismi Kadir. Uzun yaz gecelerinde Kadir’le oynayacaksın, kış gecelerinde ise arkadaşın Kadir’le beraber masallar dinleyeceksin. Bu sözden benim anladığım bu.” Ali komşuları Hızır Amca ve oğlu Kadir’le tanışmıştı tanışmasına ama Kıtır’ın verdiği örnek onu pek tatmin etmemişti. Ali dalgın dalgın, yürürken koyunları otlatan komşuları Hızır Amca’yı görünce, hemen onun yanına koşup. “Her geleni Hızır bil dedi dedem, ben de senin Hızır olduğunu zaten biliyorum.” demiş. bu söz üzerine, Hızır Amca kocaman bir kahkaha patlatmış. “Hoş geldin evlat, evet benim ismim Hızır ama ben o bildiğin Hızır değilim. Deden güzel bir geleneğe işaret etmiş. Törelerimizde, misafire önem vermek gerekir. Hızır, Allah’ımızın çok sevdiği kullarındandır. Başı sıkışan herkese yardım ettiğine inanılır. Misafir de Hazret-i Hızır’a benzetilir. Geldiği evlere bereket getirdiği söylenir. Kadir ise orucumuzu tuttuğumuz Ramazan ayı içinde bir gündür. O gün de Allah’ımız bütün günlere göre bizlere daha çok sevaplar verir. Fakat o günü bizler bilemeyiz. Ama her gün Kadir gecesiymiş gibi dua eder, isteklerimizi Rabbimize bildiririz. Büyüyünce daha çok anlayacaksın. Kitaplardan okuyup, büyüklerinden öğreneceksin. Rabbim senin karşına gerçek Hızır’ı çıkarsın.” diyerek Hızır Emmi oradan uzaklaşmış. Oğlu Kadir de Hızır Emmi’ye yemesi için ekmek getiriyormuş. Ali’yi görünce, birlikte oyun oynamayı teklif etmiş. Ali ve Kadir iki iyi dost olmuşlar. Hızır amca onlara her gün koyunlarından sağdığı sütlerden içmeleri için vermiş. Evlerine Hızır bereketi dolmuş.

Gökten üç elma düşmüş. İkisi Kadir ve aliye, üçüncüsü de siz okuyucularımızın kafasına düşmüş.

Selman DEVECİOĞLU

Start typing and press Enter to search

Skip to content