RAHAT UYUYAN ADAM

Print Friendly, PDF & Email
Sesli Dinle

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde;

Bir çiftçi varmış, geniş bir arazide.

Ektiği diktiği çokça, yediği içtiği bolca…

Bereket demek biraz da gayret demektir.

Durmazmış bir dakika boşta…

Bir bardak çayını bile içemezmiş sıcaklığıyla…

Bir oraya koşar, bir bu işi yaparmış.

Eve gelince de hep şikâyet,

“Allah’ım ver bana bir medet!

Ah dizim, of belim…

Yorgunluktan tuzluk bile tutamıyor elim!”

Kızmış karısı bir gün

“Mezara mı götüreceksin be adam,

Canından kıymetli değil ya! Bul bir yardımcı

Sonra sen sağ, ben selamet.

Önümüz yaz, iş bir dünya

Kalıvereceksin diye korkuyorum valla…”

Dinlemiş karısını çiftçi

Meyveler dalları basınca,

Yetişmekte çok zorlanmış toprağa ve ağaca,

Ekmeye dikmeye ve hasat zamanı dermeye;

Hayvanı otlatmaya,

Yetişememiş pestili bile sermeye kararınca…

Yazmış asmış yol kenarına bir kâğıt.

“Çiftçiye yardımcı eleman aranıyor” diye; sanırsınız ağıt.

İşin çok zamanı, adama kıran girer, bulunmaz işin ucundan tutan.

Umutsuzmuş çiftçi bu yüzden, astığı ilandan…

Birkaç gün sonra, elinde küçük bir çanta ile,

Çiftçinin kapısını çalmış bir adam sükûnetle…

Çiftçi süzmüş tepeden tırnağa adamı, “Buyur!” demiş adama.

Elindeki ilanı göstermiş adam da utana sıkıla…

“Geldim size yardıma. Var mı izin başlamaya!”

“Önce bir konuşalım” demiş çiftçi…

“Anlar mısın bağ-bahçe işinden, evden köşeden!”

“Eh demiş” adam…

“Ben geceleri koyarsam başımı yastığa rahatça uyurum” demiş

Peki demiş çiftçi “Anlar mısın ekme, dikme toplamadan”

“Eh” demiş yine adam.

“Ekerim, dikerim. Geceleri başımı yastığa koyunca

Rahat uyumayı severim”

Çiftçi şüpheyle bakmış adama geçirmiş içinden:

“Tembelin tekine çattım galiba.”

Sormuş yine çiftçi:

“Ahır var ağıl var. Hayvanlar da can! Bakabilir misin?”

“Eh” demiş yine adam.

“Su varsa su veririm. Et yiyene et, ot yiyene ot veririm.

Altlarını temizleyip bir de gezdiririm.

Ben geceleri rahat uyumayı severim”

Çiftçi içinden “Tembele, uyuza denk geldim” dese de

Öyle çok ihtiyacı varmış ki birisine!

Almış içine sinmeden adamı işe…

Zaman geçmiş aradan, günlük güneşlik zamanlarda

Hasadı toplamışlar, otu sulamış, hayvanı doyurmuşlar.

Birkaç zaman sonra bozmuş hava.

Fırtına vermiş, en haşininden, Yaradan!

Gecenin bir köründe ayağa dikmiş çiftçiyi

Gördüğü nerdeyse karabasan…

Çiftçi “Eyvah!” demiş. “Ahır da mandalar, ağılda kuzular!”

“Çatıda darı, kovanda arı! Nerdeyse uçup gidecek çatı!

Sığındım Yaradan’a ya, nerde bu uyuz yardımcı?

Gidip uyandırmalı! Dersini verip bir güzel paylamalı.

Nasıl rahat rahat uyur uykusunda! Hesabını sormalı!”

Gitmiş çiftçi adamın kaldığı barakaya.

Uyandırmış adamı.

Ağzında zehir, elinde sopa…

Adam uyanmış uykusundan zorla.

“Ayıp olmuyor mu böyle?

Hem ağzın kalabalık hem elinde sopa?”

Çiftçi kaygısını anlatmış.

Adam kahkahayı basmış.

“Ahırda mandalar, ağılda kuzular güvende…

Boş zamanım varken çivilerini çaktım.

Etini, otunu paylaştırdım.

Kovaları suyla dolu…

Çatıda darıların üzeri örtülü!

Uçmasın diye çatı uçları telle sarılı.

Arıların kovanı sağlamda,

Yerlere taş döşedim boş vakitlerimde,

Çamur gelmez odama!

Aktardım tavanımı basmaz su yatağımı,

Tavukların yerleri sıcak…

Niye bu çığlık, ne var kapıyı bu kadar gürültüyle çalacak?

Dedim size ben rahat uyumayı severim.

İşimi iyi yapmasam nasıl yatağımda sağdan sola dönerim?”

Utanmış çiftçi…

Rahat uyumanın ne olduğunu o gün öğrenmiş.

Böbürlenmeden, kibirlenmeden “Eh” diyen adamı da

Yanına ortak yapmış.

Gecelerini bölmeden uyumuş

Gündüzleri işlerini yapmışlar.

Bu da herkese örnek olmuş…

Hikâye aslı; masal astarı

Gökten üç koca elma düşmüş

Biri rahat uyumayı sevenlere

Biri hikâyeyi derleyen ben denize

Diğerini de soydum dilimledim

Masal Dergimize bağışladım…

Derleyen: Mehtap İNAN

Anonim Halk Hikâyesi

Start typing and press Enter to search

Skip to content