Kiki nin Buluşu

EMİNE GÜNGÖR ÖZTÜRK

Bir varmış bir yokmuş.Evvel zaman içinde,kalbur saman içinde,balıklar derya içinde.Günlerden bir gün Kiki adında bir balık varmış.Kiki o gün kendi kendine üzgün oturuyormuş.İçinden o gün hiç yüzmek gelmiyormuş.Her zaman ki gibi yine anne ve babasından azarı işitmiş.Hiç bir zaman onların istediği gibi bir balık olamayacağını biliyormuş.Kendini çok farklı hissediyormuş.Çok hassas bir kalbi varmış,çabuk kırılır ama kimseyi kırmak istemezmiş.Günler onun gibi hassas bir balık için zor geçiyormuş.

-Hadi Kiki geç kalıyoruz diye seslenmiş arkadaşları

-Tamam demiş Kiki icinden gitmek istemese bile,onların yanında kendini iyi hissetmezmiş.Onlarin eğlendiği şeyler ilgisini çekmezmiş.

-Hadi hep birlikte şu kayalıklara kadar yarış yapalım demişler hep bir ağızdan.

Tabi Kiki yine en sona kalmış.Bizim Kiki arkadaşlarına göre biraz yavaşmış.Arkadaşkarıda bu durumdan dolayı adını yavaş Kiki koymuşlar .

-Yine olmadı Kiki diye kahkahalar atmışlar.Kiki nin yüzü düşmüş ve çok üzülmüş bu duruma.Onlar gibi olamıyormuş,onlar gibi olmakta istemiyormuş aksine.O etrafını gözlemlemeyi ve daha sakin vakit geçirmeyi seviyormuş.Gözlerini kapatıp hayaller kurmak en güzel eğlencesiymiş.Tabi ki bunlar gözle meziyetler olmadığı için anne ve babası ile arkadaşlarının arasında değer görmediğini hissedermiş.Gel zaman git zaman balıklar belli bir yaşa geldikleri zaman hastalanmaya başlamışlar.Kimse bu hastalığa çare olamamış.Bu hastalık o kadar çok ilerliyormuş ki dünyaya gelen her balık kısa sürede bu hastalığa yakalanıyirmuş.Bu hastalığın adı”donuklaşma”hastalığıymış.Karşısındaki ne yaparsa yapsın,hiç tepki vermezmişler.Balık anne ve Babalar bu duruma çok üzüluyorlarmış.Ne yapsalar yavru balıkları eski neşeli günlerine geri getirememişler.Kiki yaptığı gözlemlerle bir tespitte bulunmuş.”Yavru balıklar onlarla konuşulmasını ve ilgi gösterilmesini istiyor olabilirler”demiş.Çünkü doğan her balığı anne baba balıklar daha güçlü olacaklarını düşündükleri için zor şartlarla baş başa bırakır ve ilgi sevgi göstermezlermiş.Farklı davranan balıkları da zamanla bu şekilde davranmaya alıştırırlarmış.Yavru balıklarda kendi gibi davranamayinca ne yapacaklarını bilemez donup kalırlarmış.Hiç bir şeye tepki verecek cesaretleri kalmazmış.Hiç bir şeyi değistiremeyeceklerine inanırlarmış.Kiki nin yaptığı bu teşhis anne baba balıklara saçma gelmesede başka çareleri olamadığı için mecbur Kiki nin dediklerini yapmaya başlamışlar.Tabi kolay olmamış bunları yapmak.Anne baba balıkar önce,yavru balıklara onları ne kadar sevdiklerini söylemişler ve davranışlarıyla da göstermişler.Öpüp koklamışlar,oyunlarlar oynamışlar.Hatta oyunları onların seçmelerine izin vermişler.Balıklar kendileri gibi oluncada kabul gördüklerini görünce kısa zamanda eski mutlu günlerine geri dönmüşler.Anne ve baba balıklarda yaptıkları hatalardan çok pişman olmuşlar ve artık yavrularına hep sevecen ve samimi davranmışlar.Bizim yavru balıklarda özlerini bulunca kimisi çeşit çeşit renklere bürünmüş,kimisi jet gibi yuzmus.kimiside bizim Kiki gibi gözlem yapmış hayal kurmuş artık herkes çok mutluymuş.Kiki nin anne ve babasıda Kiki ile ilk gurur duymuşlar ve onlarında Kiki ye olan davranışları değişmiş.Kiki den özür bile dilemişler.Kiki donuklaşma hastalığına hiç yakalanmamış çünkü o Anne ve babasınarağmen hiç kendi olmaktan vazgeçmemiş.Kendine inanarak emin adımlarla hep ilerlemiş.Masalda burada bitmiş.Evet sevgili çocuklar tıpkı Kiki ve diğer tüm balıklar gibi biz çocuklarında ayrı ayrı yetenekleri var.Önemli olan bu yetenekleri bulup keşfetmek ve kendimiz gibi olmaktan asla çekinmemek ve tabi ki çok çalışmak.Denizde 3 tane inci çıkmış.Biri bu masalı dinleyen tüm çocuklara,biri içindeki çocuğun sesini hiç susturmayan yetişkinlere,biri de ilham perime

Hoşça kalın ❤️