MASAL ve MASAL YOLU

Print Friendly, PDF & Email

Sesli Dinle

İnsanoğlu anlata anlata öğrenmiş ve öğretmiş. Kendisini de anlatarak ifade etmiş. Başkasının başından geçmiş gibi anlattığı kişisel hikâyesi, zaman içinde topluma mâl edildiğinden anonimleşmiş. Masalın elbette pek çok işlevi var. Korkup da susan siyasilerin, bilimi kolayca öğretmek isteyen eğiticilerin, geleneği, göreneği, kahramanlığı, adaleti kemikleştirmek isteyen ataların, hatta peygamberlerin hayatından kesitler veren, dinler arası bir yolu olmuş masalların. İster ilmi hakikat, ister siyasi kanaat; ne dilerseniz yolu örebilirsiniz.

Çocuk dünyasında ise masalın kendisi, çocuğa bir kanattır. Yeri gelir o çocuğu uçurur, yeri gelir o çocuğu korur. Bazen de öğrendiklerinden çocuğun kanaat notudur. İyiyi masaldan öğrenen çocukta masalın yeri başkadır o zaman.

Sadece çocuklar için de değildir masallar. Dingin bir dünyanın içinde kendi derdini eritmeye niyeti olana “Evvel zaman” kapıları hep açıktır. Rakamları yormaz. Tekrarları bıktırmaz. Tarihleri, isimleri çok da mühim değildir.

Bir seyahati, bir kuyusu, bir uykusu olan herkesin yolu masala düşer.

Bugün masalı ilgiyle dinleyen evli kadınlar, gencecik delikanlılar, evlilik çağı gelmiş genç kızlar, çocuklardan az değildir. Önemli olan doğru masalı, doğru konuyu, doğru kişiye ulaştırabilmektir. Mutlaka ki masaldan üstün kitaplar vardır kütüphane raflarında! Okurların elinde daha çok dolaşan kitaplar da… Masalın tılsımı belki de meraksızlığındadır. Çünkü herkes, masalın sonunun mutlu bittiğini bilir. Defalarca okunmaktan sayfaları yıpranmış masal kitaplarının, aynı masalı aynı sesten dinlemeye heves eden çocukların, bu bilindik mutluluğun tekrarındaki o güvenin sebebini insanoğlu açıklayamaz yeterince.

Masalın içinde gezinirken bilmediği ülkelerden ziyade, çok iyi duyduğu Kaf Dağını diğer kitaplara tercih eden insanlar tanıdım. Hepsi de hayaller perisine, ilham perisine inanıyordu… Rüya dünyasının tabirlendiğinde gerçek kapısına yol olduğunu fark etmişti.

Masalın sabrı artırdığı, sırrı perçinlediği, çok önceden orada unutulmuş bir hazineyi ok işaretleriyle kişiye gösterdiği benim düşüncem. Yeter ki iyi anlatılsın. İyi yazılsın. Masal çocuk edebiyatının en başında yer alır. Fakat yeterince etkili değilse bunun tek bir sebebi vardır ulaşacağı kişiye anlatılamamış olması. Her şeyin bir ustası olduğu gibi masalın da ustası vardır.

Dünyada Andersen, Grimm Kardeşler, La Fontaine, Ezop her ne kadar öne geçmiş olsa da; anonimleşmemiş adı konmadan sevilmiş Bin Bir Gece Masalları, Bin Bir Gündüz Masalları, Anadolu Masalları, Orta Doğu Masalları, Hint Masalları, Fars yani İran Masalları da o kadar tanınmış, dilden dile yayılmıştır.

Kibirli insanın yolu da masala düşer, zafiyeti olan insanın da yolu masala düşer. Atası mitoloji olan masallar, bazen de yerini sever, orada köklenir, ihtimamla yazanın içsel örgüsünde kocaman bir ağaç olur. Kimi masallar Bambular gibidir. Yıllarca kimse anlatmaz, yazmaz. Sonra biri fısıldayıverir birisinin kulağına. Bir okurun gözüne ilişir; bir gecede ruhlara işlenir. Bazı masallar da dut taneleri gibidir. Yazın da kışın da yeri vardır. Ondan çeşit çeşit lezzet bulana masal yolu çok lezzetlidir.

Masalın bugün geldiği nokta ise, sanırım bilim kurgu çizgi filmler! İmgeleri çocukların gözlerinden alınınca renk cümbüşünde bir görsel şölen olan filmleri günümüz çocukları seviyor. Onları sevdiği şeyden alamazsınız. Ama ilk kez duydukları etkileyici bir masal çok şükür ki kafalarının içerisinde kendi görselleriyle dönecektir. Ana dilin incelikleri de en çok masallarda verilebilir.

Masalın çerçevesi her ne kadar belli olsa da tablosu kimi zaman ibret, kimi zaman yanlışa karşı tavır, kimi zamanda güzelden, iyiden, doğrudan yana davranıştır. Çocukların bilincine ne kadar iyi duygu ve düşünce varsa; cezasız, notsuz, bedelsiz ve korkusuz ince ince yazılabilir. Yeter ki yararlanması amacıyla anlatanlar masala değer versinler.

Halkın beğenisini göz önüne alan masalcı anlatırsa herkes dinler. Anlatırken de, yazarken de insanüstü bir beceriye ihtiyaç yoktur. Sadece insan olmaya ihtiyaç vardır. Masal anlatan da, masalı dinleyen de, masalı yazan da, masal içerisinde o insan ruhuna rastladığında masal kalıcı olur.

Yolunuz her daim masal üzeri olsun…

Mehtap İNAN

Start typing and press Enter to search

Skip to content