
Türk halk edebiyatının en önemli türlerinden biri olan masallar, yüzyıllardır toplumsal belleğin taşıyıcıları ve kültürel değerlerin aktarıcıları olmuşlardır. Masallarda yer alan kahraman tipleri, bireyin yaşam serüveninde karşılaştığı iyi–kötü, doğru–yanlış, adalet–zulüm gibi temel ikilemleri sembolik olarak karşımıza koyar. Baş kahraman, yardımcı kahramanlar ve arketipler aracılığıyla anlatıcı marifetiyle dinleyici birey hem eğlendirilir hem de eğitilir.
Biz bu makalemizde, masal kahramanlarının edebî ve kültürel işlevlerini, anlatım biçimlerini ve yardımcı kahramanların masal yapısındaki rollerini ele alacağız. Ayrıca günümüzde hızla çoğalan masal anlatıcılığı eğitimlerine bir bakış atacağız. Özellikle bu alanda uzmanı olmayan kişilerin masal anlatıcılığı eğitimi vermeye çalışmaları, artık geleneksel masal ve masal anlatıcılığı mirasını tehdit eden bir durum haline gelmeye başlamıştır. Ayrıcı makalemizde irdeliğimiz ve tespit ettiğimiz konularda hem teorik, hem de pratik çözüm önerilerine de yer verilmiştir.
Türk halk edebiyatı, sözlü kültürün zengin birikimi sayesinde asırlar boyunca sürekliliğini korumuştur. Bu kültürel sürekliliğin en etkili unsurlarından biri şüphesiz masallardır. Masallar, yalnızca çocukların değil yetişkinlerin de dünyasına seslenen, olağanüstü olayların arkasında toplumsal gerçeklikleri ve değerleri barındıran zengin kültürel anlatılardır.
Ülkemizin yetiştirdiği ve masal konusunda en önemli isimlerden birisi olan Pertev Naili Boratav, masalı “olağanüstülüklerle süslenmiş, fakat gerçekte toplumun duygu ve düşüncelerini dile getiren bir halk hikâyesi” olarak tanımlar1. Bu tanım, masalların salt eğlencelik bir tür olmadığını, toplumsal işlevinin ve kültürel değer aktarımındaki öneminin altını çizer.
Masal kahramanları, bu anlatıların omurgasını oluşturur. Onların özellikleri, masal boyunca başlarına gelen hadiseler aracılığı ile sınavlardan geçişleri, kazandıkları ödüller veya uğradıkları cezalar dinleyiciye hayat dersleri sunar. Bunun yanında masallarda kahramana destek olan veya karşısına çıkan yardımcı karakterler, aslında kahramanın görülmesine zemin hazırladığı farklı formları olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani masal kahramanının yanında yöresinde bulunan tüm arketiplerin temelinde aslında kahramanın farklı ve arketipin temsil ettiği yüzünün yansıması görülmelidir. Ayrıca hem kahraman, hem kahramanın yardımcıları yada farklı yansımaları masalın dramatik yapısını zenginleştirir.
Öte yandan, günümüzde masal anlatıcılığı bir “eğitim ve terapi” alanı olarak da popülerleşmiştir. Ancak bu popülerleşme beraberinde ciddi problemlerinde doğmasına sebep olmuş, zemin hazırlamıştır. Halkbilimi veya edebiyat altyapısı olmayan kişilerin masal anlatıcılığı eğitimi vermesi, katılımcıları yanlış yönlendirmekte ve kültürel mirasın özünden uzaklaştırmaktadır.
Biz bu makalemizde, masal kahramanlarının ve yardımcı figürlerin masal içindeki rollerini inceleyecek, ardından günümüzde masal anlatıcılığı eğitimi konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini de ele alacağız.
MASAL KAHRAMANLARININ TÜRK HALK EDEBİYATINDAKİ YERİ
Masalların kökeni, Orta Asya Türk kültüründen Anadolu’ya taşınan zengin sözlü geleneklere kadar uzanır. Destanlarla masallar arasındaki yakın ilişki, kahraman tiplerinde de görülür. Destanlarda toplumsal kahramanlar ön planda iken, masallarda bireyin hayali yolculuğu ve kişisel sınavları öne çıkar.
Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’na göre masal kahramanları, halkın “olmak istediği ideal insan tipini” temsil eder2. Fakir bir köylünün padişahın kızını alabilmesi ya da küçük bir çocuğun devleri yenmesi, toplumun adalet ve eşitlik özlemlerini sembolize eder. Bu bakımdan masallar, bireysel hayallerle toplumsal beklentilerin kesiştiği bir anlatı evrenidir.
Ayrıca masallar, dinleyiciye “güvenli bir hayal ortamı” sunar. Çocuk, masal kahramanı üzerinden kötülükle mücadele etmeyi, engelleri aşmayı, iyiliğin sonunda ödüllendirileceğini öğrenir. Bu nedenle masal kahramanlarının özellikleri, toplumun kültür kodları altında beslenen, gelişen ve yaşanan değerler sistemini yansıtır.
MASALLARDA BAŞ KAHRAMAN, YARDIMCI KAHRAMAN VE ARKETİPLER
Baş Kahraman
Baş kahraman, masalın merkezinde yer alan ve çocuk ya da yetişkin, dinleyicinin özdeşleştiği figürdür. Çoğu zaman sıradan biridir: Yoksul bir delikanlı, üvey annesinin eziyet ettiği bir kız veya en küçük kardeştir. Onu kahraman yapan, olağanüstü yolculuğa çıkması ve karşılaştığı sınavları aşmasıdır. İlhan Başgöz, “Masal kahramanı halkın içinden çıkar; halk onu kendi gözünde kahramanlaştırır” der3.
Baş kahraman genellikle iyilik, sabır, cesaret, adalet, fedakarlık, mücadele azmi, diğergamlık, dürüstlük duygusu gibi niteliklerle donatılmıştır. Onun en belirgin özelliği, “kendi gücünün ötesinde bir sınavla” karşılaşmasıdır. Bu sınav, masalın dramatik gerilimini oluşturur.
Yardımcı Kahramanlar
Yardımcı kahramanlar, başkahramanın yolculuğunda ona rehberlik eden veya destek sunan figürlerdir. Yaşlı bir derviş, bilge bir ihtiyar, konuşan bir hayvan, sihirli bir eşya ya da peri kızı bu işlevi üstlenebilir. Yardımcı kahramanlar yalnızca destekleyici değildir; kimi zaman kahramanın değerlerini sınar, onun erdemini açığa çıkarır, masaldaki rolünü güçlendirir ve kendileri de böylece kahramanın yanında yer almış olurlar.
Örneğin Anadolu masallarında sıkça karşılaşılan “konuşan at”, “uçan at”, “yer altından yer üstüne çıkmasını sağlayan ak koyun, kara koyun”, motifleri, kahramana yol gösterirken aynı zamanda onun sabrını ve cesaretini sınar. Bu figürler olmadan kahraman, masalın engellerini aşamaz.
Arketipler
Carl Gustav Jung’un arketip kuramı, masal kahramanlarını anlamada evrensel bir çerçeve sunar. Kahraman, bilge ihtiyar, gölge (kötü karakter), anne figürü gibi arketipler masallarda sıkça karşımıza çıkar4.
- Bilge İhtiyar/Derviş: Kahramana yol gösteren, bilgeliğiyle rehberlik eden figür.
- Kötü Üvey Anne, Cadı, Kara Vezir, Kötü Padişah: Bencilliğin, kıskançlığın, kötülüğün simgesi.
- Dev, Ejderha, Canavar: Kahramanın cesaretini sınayan engel.
- Peri veya Cin: Olağanüstü yardımlar sunan figür.
Vladimir Propp’un masal çözümlemesinde ise kahramanın yolculuğu belli işlevlerle açıklanır: “yola çıkış, sınav, yardım, ödül, dönüş” gibi evreler, masal kahramanlarının işlevlerini dinleyiciler taraından anlaşılmasında önemli bir kuramsal katkıdır5.
MASAL KAHRAMANLARININ ANLATIMI VE OLUŞTURULMASI
Masal kahramanları, anlatıcının üslubu ve performansıyla canlanır. Umay Günay’ın belirttiği gibi, “Masalın asıl kahramanı anlatıcının kendisidir; onun sesiyle karakterler yaşam bulur”6.
Kahramanların oluşturulmasında dikkate alınması gereken unsurlar:
- Tutarlılık: Kahramanın davranışları masal boyunca belirli bir çizgiye uygun ve tutarlı olmalıdır. Buna kurgu devamlılık kuralı diyebiliriz. Çünkü kahramanın yolculuğu esnasında birbirine bağlı olaylar silsilesi tutarlı olmalı ve dinleyici masaldan koparmamalıdır.
- Evrensellik: Kahramanın erdemleri farklı kültürlerden dinleyiciler tarafından da anlaşılabilir olmalıdır.
- Sınavlar ve Gelişim: Kahraman, karşılaştığı engelleri aşarken olgunlaşır.
- Sembolizm: Kahramanın yolculuğu, bireyin ruhsal gelişiminin sembolü olarak okunabilir.
Bu nedenle masal kahramanlarının anlatımında yalnızca olay örgüsü değil, aynı zamanda karakterin içsel dönüşümü de göz önünde bulundurulmalıdır.
GÜNÜMÜZDE MASAL ANLATICILIĞI VE EĞİTİM SORUNLARI
Son yıllarda masal anlatıcılığı, bir eğitim, terapi ve kültürel etkinlik alanı olarak popülerleşmiştir. Çocuk atölyelerinden yetişkin eğitimlerine kadar pek çok alanda masal anlatıcılığı faaliyetleri yürütülmektedir. Ancak bu durum bazı sorunları da beraberinde getirmiştir.
MASAL ANLATICILIĞI İLE İLGİLİ TESPİT EDİLEN GENEL SORUNLAR
- Yüzeysellik: Masallar yalnızca çocuklara hikâye anlatımı olarak görülmekte; pedagojik, estetik ve kültürel işlevleri göz ardı edilmektedir.
- Yanlış Bilgi: Alan uzmanı olmayan kişiler, masalların kökeni ve yapısı hakkında herhangi bi araştırma yapmadan, bilgi ve birikim eksikliğine dayalı olarak yanlış bilgiler aktarmaktadır.
- Ticarileşme: Masal atölyeleri, kültürel birikimi değil, ticari kazancı önceleyen etkinlikler hâline getirilmekte, bu nokta da çalışma yapanların ilk amacı para kazanmak olmaktadır.
- Kültürel Tahrifat: Geleneksel masal unsurları değiştirilmekte, modern eğilimlere göre yeniden kurgulanmaktadır.
Somut Örnekler
- Bazı eğitimlerde masal anlatıcılığı, kişisel gelişim teknikleriyle karıştırılmakta; psikiloji, psikiyatri eğitimi almadan, bu temelde bilgi ve birikim sahibi olmadan, masal “bir terapi yöntemi” gibi sunulmaktadır.
- Anadolu masallarındaki dini, ahlaki ve toplumsal değerler görmezden gelinmekte, “evrensellik” adı altında masalların özünden uzaklaşıldığı görülmektedir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Bu sorunların giderilmesi için şu öneriler öne çıkmaktadır:
- Akademik Denetim: Masal anlatıcılığı eğitimleri, üniversitelerin halkbilimi ve edebiyat bölümleriyle işbirliği içinde yürütülmelidir.
- Müfredat Geliştirme: Eğitim programları, masalın kökeni, yapısı, pedagojik işlevleri ve anlatım tekniklerini kapsamalıdır.
- Usta–Çırak İlişkisi: Geleneksel anlatıcıların (meddah, âşık, masalbaz) deneyimleri modern eğitim süreçlerine entegre edilmelidir.
- Resmî Denetim: Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu tür eğitimleri denetleyici mekanizmalar geliştirmelidir.
- Uluslararası Yaklaşım: Dünya masal anlatıcılığı deneyimleri incelenmeli, fakat Türk masal geleneğinin özgünlüğü korunmalı, bu alanda çalışmak isteyenlere gerekli eğitimler yine uzman kişiler tarafından verilmelidir.
Sonuç Olarak,
Masal kahramanları, Türk halk edebiyatının ve toplumsal hafızanın en güçlü temsilcilerindendir. Onların olağanüstü yolculukları, bireye yaşamın zorluklarını aşma ve erdemli olma yollarını gösterir. Baş kahraman, yardımcı figürler ve arketipler aracılığıyla masal, eğlencenin ötesinde bir eğitim ve kültür aktarımı işlevi üstlenir.
Günümüzde masal anlatıcılığına artan ilgi sevindirici olmakla birlikte, bu alanda uzmanlık ve bilimsel alt yapısı olmayan kişilerin eğitim vermesi, masal geleneğinin özünden kopmasına neden olmaktadır. Bu nedenle masal anlatıcılığı, akademik ve kültürel bir zeminde, doğru ellere teslim edilmelidir.
Masal kahramanlarının doğru anlatımı, yalnızca geçmişi yaşatmak değil; aynı zamanda geleceğe sağlıklı bir kültürel miras bırakmak anlamına gelmektedir.
DİPNOTLAR
- Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, İstanbul: Gerçek Yayınevi, 1973, s. 212.
- Saim Sakaoğlu, Gümüşhane Masalları, Ankara: Kültür Bakanlığı Yay., 1980, s. 45.
- İlhan Başgöz, Türk Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği, İstanbul: Pan Yay., 1998, s. 134.
- C. G. Jung, Arketipler ve Kollektif Bilinçdışı, çev. Engin Büyükinal, İstanbul: Metis Yay., 2001, s. 78.
- Vladimir Propp, Masalın Biçimbilimi, çev. Mehmet Rifat–Sema Rifat, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yay., 2008, s. 32.
- Umay Günay, Türkiye’de Âşık Tarzı Şiir Geleneği ve Rüya Motifi, Ankara: Akçağ Yay., 1993, s. 59.
Kaynakça
- Başgöz, İlhan. Türk Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği. İstanbul: Pan Yay., 1998.
- Boratav, Pertev Naili. 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı. İstanbul: Gerçek Yayınevi, 1973.
- Günay, Umay. Türkiye’de Âşık Tarzı Şiir Geleneği ve Rüya Motifi. Ankara: Akçağ Yay., 1993.
- Jung, C. G. Arketipler ve Kollektif Bilinçdışı. Çev. Engin Büyükinal. İstanbul: Metis Yay., 2001.
- Propp, Vladimir. Masalın Biçimbilimi. Çev. Mehmet Rifat–Sema Rifat. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yay., 2008.
- Sakaoğlu, Saim. Gümüşhane Masalları. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay., 1980.