Masalı Nasıl Anlatmalıyız.

Masallar; çocuklar ve yetişkinler arasında engelleri aşmak için çok uygundur, sistemli bir şekilde tasarlanmış düş ürünüdür. Masallar sadece çocukların ilgisini çekmemekle birlikte genelde her yaştaki insanın hoşuna giden, gözlerinin içini parlatan bir faaliyettir. Ancak özellikle küçük çocuklar için sihirli bir etkisinin olduğu yadsınamayacak bir gerçektir. Örneğin kargaşa içinde bulunan bir çocuğu hemen sakinleştirir ve düzene sokar. Masallar ile okul öncesi dönemde çocukların kelime hazinelerinin zenginleştiği, okuma yazmayı öğrenen çocuklardaysa okuma isteğini kamçıladığını iyi anlatılan bir masalda ise gerçek değerlerin ve ideallerin ortaya çıktığını gözlemliyoruz.

Peki bu durumda nasıl masal anlatmalıyız?

Bu konuda dikkat edilecek ilk husus doğru masalı doğru yaş grubuna göre seçmek olacaktır. Ahlaki değerlerimizi, yaşadığı toplumun değer yargıları içeren ve, gelenek aktarımını sağlayan masalların anlatılabileceği gibi çocuğun ihtiyacına veya ilgisine yönelik kendi uydurduğumuz gündelik hayatta bazı sorunları ele alan masallar da anlatılabilir.Kendi ürettiğimiz masallar da asla şiddet içerikli, ötekileştiren, dışlayan ,ayrıştıran masallar anlatmamalıyız.Masal anlatmayı alışkanlık haline getirmeli ve özellikle oyun çağındaki çocuklara her gün mutlaka masal anlatmaya özen gösterilmelidir.

Öncelikli olarak bir masal ortamı ritüeli oluşturulabilirsiniz.Örneğin evinizde veya sınıfınızda bulunan bir örtüyü masal battaniyesi olarak alıp yere serebilir ve onun üzerinde masal diyarına giriş yapabilirsiniz.

Masalın hayal perdesi tekerlemelerdir. Giriş tekerlemesi;anlatıma renk katar, dinleyicinin ilgisini çeker ve hayal dünyasının kapılarını yavaşça aralar. Çocuğu masala hazırlar

Masala başladığınızda bir kahramana ve o kahramanın yaşadığı bir mekana ihtiyacınız vardır. Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde buradan çokta uzak olmayan bir ülkede yaşayan pamuk yanaklı, beyaz yaşmaklı, kolları zayıf, bacakları cılız, nurlu yüzlü bir nine varmış veya kömür karası parlak tüylü, gözleri boncuk,sivri kulaklı, pembe burunlu, yerinde durmayan bir kedicik varmış gibi.

Masal kahramanının, bulunduğu yerde bir yaşantısı vardır ve her gün belli eylemleri gerçekleştirir. Yaşlı nine sabah erkenden kalkar, bahçesindeki meyve ağaçlarını sularmış gibi.

Masallar ; karmaşa ve kahramanın hayatında bir şeylerin ters gitmesiyle devam eder rutinleri bozulup ,kahraman arayış içine girince yolculuk başlar.Kahraman ona yardım eden bir rehber veya yardımcı ,onu kandıran,oyalayan diğer karakterlerle karşılaşır. Acaba Kahramanın başına neler gelecek? Aslanı uyandırmadan karşıya geçebilecek mi? Anlatırken işleri karıştırıp heyecanlandıralım ve eğlence katalım..

Masalın düğümlerini sözcük sözcük açmalıyız .Masalların sonunda kahraman önündeki tüm engelleri aşar,hayalini yerine getirir.Ardından karmaşa biter ve evine döner mutlu sona ulaşır.

Şimdi sıra geldi çocukları düş dünyasından çıkartacak bitiş tekerlemesine Gökten üç elma düşmüş… Bahar ARVASİ