EMEKTAR DEMLİK VE CAN DOSTU ÇAYDANLIK

Print Friendly, PDF & Email

Bir varmış bir yokmuş.

Küçük ve sevimli bir evde Zehra nine, Emin dede ve sevimli kedileri Şeker birlikte yaşarlarmış.

Şeker yavru bir kediyken Zehra nine onu yolda yalnız bulmuş özenle, sevgiyle büyütmüş, Şeker bu ailenin çocuğu gibi olmuş, çok sevilmiş, önemsenmiş, Zehra nine Sabah uyanıpta çayı koyarken Demliği eline alır almaz, sesi duyan Şeker hemen mutfağa gelir, nineye sevgi gösterileri yaparmış, ve bu evde çok farklı bir şey daha varmış, Zehra Nine’nin emekdar demliği ve çaydanlığı evde kimsecikler yokken konuşabiliyorlarmış, bu konuşmayı yalnızca evin kedisi Şeker duyabiliyormuş.

Emekdar demlik ve çaydanlık, Zehra nine’nin ilk eşyalarındanmış, o evin ve ailenin her haline şahitlik eden, acısıyla tatlısıyla her anını paylaşan öyleki nerdeyse ailenin bir parçasıymış.

Günlerden bir gün, Şeker’in kuyruğu tırmandığı ağacın dikenli dalına takılmış ve incinmiş, Şeker bu acıyla koştura koştura Zehra nine’nin yanına gitmiş, Şeker’in telaşını gören Zehra nine, hemen onu kucağına almış. Bakmış kuyruğunda kan var, hemen sevgiyle yarasını temizlemiş, süt içirip yatırmış kedisini, Şeker o akşam çok uyuduğu için, sabah çok erken uyanmış, acıktığını hisseden Şeker hemen mutfağa gitmiş.

  • Belki ninem bana süt bırakmıştır. Ah kuyruğum. Vah kuyruğum diyerek zorluklar içinde mutfağa ulaşan Şeker, bazı sesler duymuş sessizce dinlemeye devam ettiğinde birde ne görsün? ocağın üstünde demlik ile çaydanlık sohbet etmiyor mu? Şeker kulaklarına inanamamış. Çaydanlık – aaah ah demlik kardeş hatırlar mısın_ Zehra Hanım bizi ilk kullanmaya başladığında yepyeniydik. En önemli misafirlerin önüne çıkarırlardı bizi, tavşan kanı gibi demlediğimiz çaya hayran olurdu misafirler. Demlik—hatırlamaz mıyım? Üzerimizdeki çiçek desenleri ne kadar da canlıydı o zaman. Bir defasında sobanın üzerinde yapmışlardı çayıda, senin kulpun erimişti.
  • Çaydanlık – sorma demlikçiğim sorma işte o günden sonra eskidik biz. Zehra Hanım yeni bir takım çaydanlık aldıda biz günlük kullanıma geçtik. Demlik – ben hiç şikayet etmedim bu durumdan gerçi. Her mutlu günde mutlu sofralarda, her acı günde, hüzünlü zamanlarda, biz vardık yanlarında. Zehra Hanım çok anı biriktirdi bizimle.

Asıl yeni çaydanlık üzülsün bu duruma. Çocuklar evleneli beri çok az misafir geliyor bu eve, onlar rafta beklemekten eskidiler, biz emek vermekten.

Çaydanlık – sorma dostum sorma. Çocukların doğumu, düğünü, her yerde biz vardık. Hele soğuk bir kış günü Zehra nine sevimli kedisi Şeker’i bulup getirmişti, soğuktan tirtir titriyordu yavrucak. Hemen bizi sobanın üzerinden indirmişlerdi Şeker’i yanımıza koyup üstümüze bir havlu örtmüşlerdide ısıtmıştık kediciği..

Ne güzel günlerdi diyerek iç geçirmişler. Şeker olanlar karşısında hem çok şaşırmış, hemde duygulanmış. Onları sevdiğini belli etmek istemiş, zıplamış ocağın üstüne, demlik ve çaydanlığa sürülmüş, mır mır etraflarında dolaşmış, sıcağı çok seven Şeker’cik ocağın üzerinde uyuya kalmış.

Demlik ve çaydanlık – aman sessiz olalım Zehra hanım gelinceye kadar uyusun kedicik. Zaten kuyruğu acıyor sonra konuşuruz demiş ve sohbetlerini bitirmişler. İşte o günden sonra Şeker ne zaman fırsat bulsa demlik ve çaydanlığın sohbetine kulak verirmiş. Keşke sizde beni duyabilseniz. Sıcak bir sohbete o kadar ihtiyacım varki diye iç geçirir dururmuş. Masalımız burda biterken bir tekerlemem var söylemem gereken. Soba üzerinde çaydanlık. Huzur verir ondaki sıcaklık. Hele muhabbetle bir çay içelim. Unutulmasın dostluk arkadaşlık.

Start typing and press Enter to search

Skip to content