İYİLİK EDEN İYİLİK BULUR
Vakti zamanında içine hanın hamamın konduğu , dünyanın dört bir yanından türlü yolcunun , yoluna revan olduğu bir köy varmış. Köy yeryüzünün her köşesinde öyle methedilir ,hakkında öyle efsaneler anlatılırmış ki genci-yaşlısı, erkeği-kadını, zengini-fakiri yollara düşer köye ulaşırsa hayatın anlamını bulacağına huzura ereceğine inanırmış .Gel gelelim yolculuk çetin , köyün etrafını çevreleyen sıradağlar heybetli imiş ..
Ne krallar , kraliçeler , ne şövalyeler çarlar , ne padişahlar gelmiş de köyü çevreleyen dağları ,efsunlu yamaçları, kulakları sağır eden uğultulu ormanları ve ormanın içindeki türlü yaratığı geçememiş .. Köyün içinden hiçbir insan çıkmamış ve köyün içine hiçbir insan girememiş. Hal böyle olunca dilden dile yayılmış gizemli köyün hikayesi.Gel zaman git zaman kalbi çolak ama bedeni kaya gibi sağlam , kurnaz bir eşkiyanın da kulağına gitmiş bu haber .. “Demek hayatın anlamı ve huzuru bulacağım bu köyde . Anlamda , huzur da paradır para”.. demiş. Yanına en kuvvetli atını alarak bütün sorumluluğunu üstlendiği çetesini başsız ve parasız bırakarak yurdundan ayrılmış . Eşkiya zalimliği ile öyle ün salmış ki karşına çıkan en azılı hayvanlar bile yolunu değiştirir , bu çolak kalpli adamın gazabından kaçmaya gayret edermiş. Eşkiya efsanevi köye varasıya kadar geçtiği tüm köyleri , obaları yakmış yetmemiş soymuş ve talan etmiş.Kimseler duramamış zalim adamın karşısında. Nihayet yol bitmiş ve adam güçlü kolları ile düz yolda yürür gibi geçmiş koca sıradağları . Sıra gelmiş ormana .. bugüne kadar hiçbir insanoğlunun görmediği türden onlarca mahlukat çıkmış karşına . Ama eşkiya öyle kötücül öyle zalimmiş ki dayanamamış hiçbiri onun karşısında durmaya ..Sonunda köye giden patikaya çıkmış .
Birden karşısında üç dünya güzeli belirmiş ,bu güzellik karşısında büyülenmemek elde değilmiş . Gelin görün ki eşkiya kızlara dönüp “Bu dünyanın en güzeli paradır para” diyerek son engeli de aşarak girmiş köye .Eşkiya karşısında sıradan , sessiz sakin bir köy bulmuş . Her dileğin kabul olduğu tılsımlı yerde altından köşkler , elmaslar , yakuttan yataklar olmasını bekliyormuş . Oysa bu köyde herkes tarlasında , bağ bahçesinde çalışıyor , çiftçilik yapıyormuş . Öfkelenerek yapışmış bir köylünün boğazına . “Nerde hayatın anlamı , nerede kabul olan dilekler ?” Diye silkelemiş zavallı adamı . Adam cevap vermiş : “Şu güzel bahçenin içinde ulu bir ağaç vardır , o söyler bu köyde hayatın anlamını “ demiş . Eşkiya hemen ağaca giderek haykırmış “Söyle bakalım neymiş hayatın anlamı”?Ağaç dile gelmiş “KİM HANGİ BAHİSDE EKSİKSE KENDİNİ BULUR .. İYİLİK EDEN İYİLİK BULUR” demiş . Eşkiya bunların ne demek olduğunu anlamamış . Hayal kırıklığına uğramış olsa da ağacın hikmetini anlamak ve kısa zamanda dileğini dileyip zengin olmak için birkaç gün daha köyde kalmaya karar vermiş.Ertesi sabah ağaca giderek yine aynı soruyu sormuş : Söyle bakalım nedir hayatın anlamı?
Ağaç yine dile gelmiş”KİM HANGİ BAHİSDE EKSİKSE KENDİNİ BULUR .. İYİLİK EDEN İYİLİK BULUR” .Köylü yine hiddetle karşına çıkan ilk köylünün boğazına yapışmış. “Bu ağaç bana hayatın anlamını söylemiyor anlat nasıl öğreneceğim?” demiş. Köylü “ Ağaç sadece gerçek anlamı bulmaya niyet edenlerin içten dileklerini kabul eder . Önce eksiğini tamamla sonra git ağacın yanına” demiş. Eşkiya durup düşünmüş “ Zehir gibi aklım , çelik gibi kollarım , kuvvetli bacaklarım , bu köyü doyuracak kadar da çok param var . Benim hiçbir eksiğim yok. Şöyle bir bak bana nedir eksiğim söyle de tamamlayıp gideyim” demiş köylüye .Köylü: “Eksiğin iş. Bu köyde herkes işini yapar. Kimi tarlada kimi ahırda , kimi ocakta . Sen ise bizim ektiğimizi biçtiğimizi yiyor , binbir zahmetle derin kuyulardan çektiğimiz suyu içiyorsun . Bu köyde senin eksiğin iştir demiş. Eşkiya yine adamın boğazına yapışarak :”iş ver o zaman bana , bir an önce hayatın anlamı bulup , dileğimi dileyip zengin olup gitmek istiyorum buradan”.
Demiş.Köylü : “Yarın gün doğarken gel tarlaya” diyerek uzaklaşmış. Ertesi sabah eşkiya tarlaya gitmiş çalışmaya başlamış . Etrafındaki herkes durmaksızın çalışıyormuş fakat henüz birkaç saat geçmesine rağmen yorulmuş. Etrafına dikkat kesilince toprağı süreninin yanında tohumu atanı var , tohumu gömenin yanında karık yapanı var. Herkes imece usulu çalışıyor bi yandan da sohbet ediyormuş. Eşkiya neşe içinde çalışan , gülüşen köylülere bakınca , aklına ardında bıraktığı çetesi gelmiş. Acaba burada olsalardı bana yardım ederler miydi ? Peh ne yardımı , herkes köşe bucak kaçardı benden” demiş. Güçlü kolları yalnız başına çalışırken yorulmaya başladıkça asıl gücün bu koca kollarda olmadığını farketmeye başlamış.
Nihayet hava kararmaya başladığında başına geçen güneşin de etkisiyle yığılıp kalmış toprağın üstüne .. Herkes yardıma koşmuş kimi sırtından hırkasını çıkarmış eşkiyanın başının altına koymuş , kimi çıkınından ekmeğini suyunu paylaşmış. Daha önce kimseyle bu türden ilişkiler kurmayan eşkiyanın gönlü yumuşamış birden. Ertesi sabah kimse onu çağırmadan tarlaya koşmuş . Kİmin nerde eksiği varsa onu tamamlamış kah atılan tohumun üstünü toprakla kapatmış kah sulama yapmış . İlk defa etrafında bunca insanı bulunca birden köye neden geldiğini unutmuş. Günler , haftaları , haftalar ayları kovalamış .. Bizim koca eşkiya köyün en sevilen en yardımsever insanı olmuş . Gel zaman git zaman ,birgün köye zalim bir yabancının girmeyi başardığı duyulmuş.Yabancı ,dilek ağacından umduğu cevabı alamayınca kökünden kesmek istemiş ağacı.Tam baltasını ağacın gövdesine indirecekmiş ki bizim eski eşkiya atılmış adamın üstüne . Ağacı korumak için kendini siper etmiş adeta .
Fakat zalim adam eski eşkiyayı alıp sermiş yere .. baltası ile kollarına ve bacaklarına vurarak onu saf dışı bırakmış. Hareketsiz halde yatarken baltanın kafasına ineceği anda ağacın dalları adeta bir kol gibi sarmış zalim adamın vücudunu. Ardından savurup atmış köyün dışına. Bizim eski eşkiya canını ağacın sayesinde kurtarmış . Gözyaşları içinde ağaca sarılarak “Ömrümde ilk kez can korkusu yaşadım söyle ne istersen yaparım emrine amadeyim” diye yalvarmış. Ağaç dile gelerek “KİM HANGİ BAHİSDE EKSİKSE KENDİNİ BULUR .. İYİLİK EDEN İYİLİK BULUR” . demişİşte o an anlamış bizim eski eşkiya hayata anlamını. Meğer onda eksik olan karşılığını beklemeden yaptığımız iyilik ve iyiliğin kalpte bıraktığı iz imiş . Nihayet eşkiya eksiğini tamamladığında ağacın da dediği gibi “İYİLİK EDEN İYİLİK BULMUŞ” Bizim çolak kalpli eşkiya da dünyanın en yumuşak gönüllü insanlarından biri olmuş..