MASAL

Print Friendly, PDF & Email

Güz geldi,bağlar bozuluyor,

Mor salkımlar karşımda diziliyor,

Yapraklar sararmış,

Göçmeyen kuşlar süzülüyor…

Bir koku geliyor ocaklardan,

Türlü türlü bucaklardan,

Külünde patates, kazanda pekmez.

Diyeceklerim burada bitmez.

İnsanoğlu da değil mi çeşit çeşit;

Kimi bet, kimi meleğe eşit.

Kimi tatlı, kimi koruk,

Kimi ateş, kimi körük,

Kimi gürbüz, kimi algın,

Kimi cingöz, kimi dalgın…

Kimi gamsız, kimi tasalı,

Kimi koşar, kimi âsâlı,

Kimi ermiş, kimi ham,

Kimi eşik, kimi dam…

Seyre dalıp âlemi,

Görmez isem kendimi,

Neye yarar okka, mürekkep,

Yükler isen taşır, hepsini merkep.

Aldım elime bir ayna,

Daldım kendi rüyama,

Ne ben düşümü tanıdım,

Ne düşüm beni.

Hem sevindim, hem korktum,

Hem var idim, hem yoktum.

Ne derya idim, ne bir yudum su,

Ne güzel imiş hiçlik uykusu.

Uyusam gerçek,

Uyansam masal…

Fatma TUNA

Start typing and press Enter to search

Skip to content