Kayıp Kasaba

Print Friendly, PDF & Email

Hayatın getirdikleri götürdüklerini aratır bazen!…

Zamanmıdır insanı değiştiren yoksa insan mı?

Zamanın uzaklaştırdıkları neden hep özlenendir?

Çocuklukmudur özlenen yoksa çocukluğunda ait olduğun sokaklarmı?

Tanıdık bir huzur ararsın. Bazen bahçenin köşesindeki salkım söğütün gölgesidir bu huzurun adresi, bazen köşe başındaki bakkal amcanın tanıdık tabelasında bulursun. Ekmek parasının üstünden artan renkli şekerlerde bazen… ya da kuyruğu koptuğu için ağladığın uçurtmalarda.

Kaldırımını, tümseğini, inişini, yokuşunu tanıdığın eski sokaklarda aradığın çocuk adımların… hangi kapıdan kimin çıkacağını, hangi camdan kimin bakacağını bilmenin verdiği eşsiz huzur… aynı mahallede yaşıyor olmanın doğurduğu can bağına bağlı akrabalık, komşu teyzeler, amcalar, ablalar abiler renk renk kalabalık ailelerin oluşturduğu parçalanamaz bir bütünün parçası olarak doğmaktı çocukluğum…

Mahallede cenaze mahallede düğün, mahallede ölüm birliğin beraberliğin cümbüşü…

Dertlerin, sevinçlerin, kederlerin paylaşılmasının zaruri olduğu zamanlar.

Bu zamanlarda çocuk olmak mı hep çocuk kalma isteğindeki gerekçe, hep o sokaklarda aradığım tanıdık huzur.

Zaman mı değiştirdi o sokaklarda tanıdık olana dair ne varsa, yoksa insanlar mı? Özlenen hep geçmişte kalıyorsa… geçmişin en kıymetlisi çocukluğum bir sığınak gibi sarıp sarmalıyorsa en karanlık gecelerde benliğimi…

Belki bir yerlerde o sokaklardan izler kalmıştır. Belki bir pencere açılır. Tanıdık bir ses yankılanır. Hadi ezan okundu eve!..

Her şey birden bürünür ait olduğu yerdeki çocukluğuma…

Koşan adımlarla salkım söğüdün yanından hızlıca geçip girsem çocukluğumun kapısından ezan bitmeden…

Gülsüm YAVUZ

Start typing and press Enter to search

Skip to content