Toplumların Göbek Bağı: Masallar, Ninniler, Türküler…

Print Friendly, PDF & Email

Göbek bağı ne işe yarar? sorusunu sorarak bu yazıma başlamak en doğrusu olacaktır. Hepimizin bildiği üzere bebeğin anne karnında gelişimini sağlar. Doğunca küçük bir kısmı bebekte kalır ve bir süre sonra düşer. Halk arasında değişik inanışlar vardır. Göbek bağının gömülmesi gerektiği hatta gömülen yerin önemli olduğu inanışı… Birbiriyle çok yakın ilişkiler gördüğümüzde göbek bağınız birlikte mi kesildi? deriz. Gerçekten bazı kişilerle göbek bağımız birlikte mi kesilir? Yoksa bize böyle davranmamız mı öğretilmiştir?

Toplumların içindeki göbek bağları da masallar, türküler, ninnilerdir. Neden göbek bağı olarak tanımladım? Çünkü toplumları besler, geliştirir, güçlendirir ve toplumların içerisinde, dönüşür, gelişir. İnsan korkularını, deneyimlerini, sevgisini, yaşayış tarzını aktarmak isteyen bir varlıktır. Bunların hepsi masalların içine sığışıverir ve kuşaklar boyu bizleri besler. Çocuk yetiştirmenizden, savaşma şeklimize kadar birçok davranış bizlere göbek bağımız olan masallarla, efsanelerle gelir. Bazen göbek bağımızın gelişimini bizler deneyimlerimizle destekler, düzenleriz. Birçok masala baktığımızda farklı kültürlerde farklı varyantlarını görürüz. Demek ki geldiğimiz yer her neresi olursa olsun insanlık ortaklaşan sorunlara, korkulara, dürtülere ve güdülere sahiptir. Bunun bize ohhh çektiren yanları da vardır. Mesela biz bir tek bizim çocuğumuzun böyle olduğunu sanırız ama bir bakarız ki bizden kaç kuşak öncesindeki annelerde benzer sorunları yaşamış. Hatta öyle bir yaşamış ki masallara bile asi çocuğun meseleleri konu oluvermiş çoktan.

Ayağımızda sallarken çocuğumuzu, bir mırıltı düşer dudaklarımıza. İsmine ninni deriz. Bebeklerimizi uyuturuz ama kendimizi uyandırırız. En çok anneler ninnilere kendi hayallerini, acılarını, düşlerini saklar. Aslında en temelde kendimizi ifadelendirmenin bir yolunu buluruz. Mirasımız olan düşüncelerimizin, yaşanmışlıklarımızın devamını sağlarız. Bir çocuk düşünün. Bebekliğinden itibaren dünyayı anlamlandırma çabasında. Bir rehber düşünün ki ona anlamlandırmaya çalıştığı dünyada rehberlik eden (anne). İşte o rehberin dudaklarından dökülen her bir kelime bebeğin bilinç dışında kalır. Bazen hiç bilmediğimiz şeylerden korkar ya da bilmediğimiz bir şekilde cesuruzdur. Ninniler buradaki en güçlü bağlarımızdan biridir. Ninniler bizler büyüdükçe, masallara, efsanelere, hikayelere, türkülere dönüşüverir. Eğer iyi bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız ayağınızda veya kollarınızın arasında salladığınız bebeklerinize söylediğiniz ninnilere dikkat edin. Cinsiyetleri ne olursa olsun kimseyi kesmesin, dövmesin, tekmelemesin… Yapılan haksızlıklara karşı susmasın, sinmesin, bağırsın… İşte o zaman yetiştirdiğimiz çocuklar hakkını bilen, yaratıcıdan korkan, hakka razı gelen, yardımsever çocuklar olacaklar.

Göbek bağlarımızda neleri taşıyacağımızı bizler seçebiliriz. Bizlere miras kalan her iyi şeyi iletmek bizim elimizdeyken, kötüleri dönüştürmekte yine bizim elimizde. Ninnilerin, masalların, türkülerin gücü her birimizin dönüştürebilme gücünde saklı… Şimdi mırıldandığın, söylediği sesi ve sözü fark et. Bu gerçekten aktarmak istediğin bir miras mı? Eğer öyleyse devam et. Değil ise dönüştür. Anla, anlamlandır ve ders çıkar…

Sevgiyle, oyunla ve masalla kalın… Zeliha Şenyiğit

Start typing and press Enter to search

Skip to content